SKOLYOZ
Omurganın yana eğilmesidir. Çoğunlukla büyüme çağında ortaya çıkar. Kızlarda daha yaygındır. Skolyozun %80’inin sebebi bilinmemektedir (idiyopatik). Skolyozdan kuşkulanıldığı zaman, hasta soyunur, ayaklarını bitiştirir, dizlerini bükmeden avuç içleri birbirine bakacak şekilde kollarını aşağı doğru sarkıtarak öne doğru eğilir. Skolyoz olması halinde sırttaki deformite belirginleşir. Özel tekniklerle yapılan radyolojik tetkiklerle skolyozun derecesi belirlenir. Skolyozun ilk belirtesi sırt, omuz veya göğüs kafesinde gelişen deformitedir. İlerleyen olgularda sırt ve bel ağrısına ve nefes darlığına sebep olabilir.
Üç yaşın altındaki çocuklarda idiyopatik skolyoz S şeklinde veya 37°’nin üzerindeyse ilerleme riski yüksektir. Fark edildiğinde 15°’nin altındakiler ise gerileyicidir. 10 yaşın üzerindeki çocuklardaki idiyopatik skolyozun %3’ü kendiliğinden geriler. Bu çocuklarda eğrilik S şeklindeyse, lomber bölgedeyse, kızlarda ergenlikten önce başlamışsa ilerleme riski yüksektir. Kızlarda ilerleme riski erkeklerden çok fazladır. Skolyozların çoğunda, 15-17 yaşlarında omurların büyümesinin durmasıyla, eğriliğin artması da durur. Kemikler olgunluğa ulaştığında 30°’nin altındaki eğriliklerin ilerlemediği, 50°’nin üzerindeki eğriliklerin ise yılda 1° ilerlediği bildirilmiştir.
Skolyoz tedavisinde eğriliğin erken fark edilmesi, ilerleme ihtimalinin hesaplanması ve düzeltme çalışmalarına hemen başlanması önemlidir. Okul çağındaki çocuklarda 20°’nin altındaki eğriliklerde grafi 6 ay sonra tekrarlanır, ilerleme ve kozmetik bir sorun yoksa tedaviye gerek yoktur. Tedavi hastanın durumuna göre egzersiz, traksiyon, alçılama veya breysleme, elektrik stimulasyonu ve cerrahi şeklinde düzenlenir. Kemik gelişimi tamamlamamış çocuklarda 30-45° arasındaki eğriliklerde ve 20°den küçük ancak radyolojik olarak ilerleme gösteren eğriliklerde breysleme yapılır. Eğrilik kabul edilemeyecek kadar büyükse ya da diğer yöntemlerle düzeltilemiyorsa cerrahi tedavi gerekir.